Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11454/67917
Title: Yeni tanı almış neovasküler tip yaşa bağlı maküla dejeneresansı olgularında intravitreal aflibercept tedavisi
Authors: Menteş, Jale
Kıyat, Pelin
Keywords: Neovaskuler Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu
Aflibercept
Tedavi Et Ve Uzat
Issue Date: 2018
Publisher: Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Abstract: AMAÇ: Yeni tanı almış ve tedavi uygulanmamış neovasküler tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu (nvYBMD) olgularında intravitreal (İV) aflibercept (A) tedavisi ile elde edilen anatomik sonuçları değerlendirmek ve anatomik cevabı etkileyen başlangıç lezyon özelliklerini araştırmak. GEREÇ-YÖNTEM: Bu prospektif, kesitsel klinik araştırmaya, aktif nvYBMD tanısı konulan daha önce hiç tedavi uygulanmamış ardışık 166 göz dahil edilmiştir. Gözlerin tamamına tam oftalmolojik muayene, spektral-domain optik koherens tomografi (SD-OKT) ve floressein anjiyografi (FA) tetkikleri yapılmıştır. Boya temin edilebilen hastalara ek olarak İSYA tetkiki yapılmış ve başlangıç lezyon özellikleri tanımlanmıştır. Aktif nvYBMD'li gözlere tedavi et ve uzat rejimine göre İV A tedavisi uygulanmıştır. Her enjeksiyondan 4-6 hafta sonra kontrol muayeneleri yapılmış ve SD-OKT tetkikleri tekrarlanmıştır. Çalışmaya dahil edilen 166 gözün tümünde tedavi ile elde edilen anatomik cevaplar değerlendirilmiş olup ilaveten 3. ve 6. İV A enjeksiyonundan 4-6 hafta sonraki kontrol muayenesinde saptanan anatomik cevaplar kesitsel olarak incelenmiştir. İV A tedavi sonuçlarına etki eden başlangıç lezyon özellikleri de ayrıca değerlendirilmiştir. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 150 hastanın 82'si (%54.7) erkek, 68'i (%45.3) kadın olup; olguların ortama yaşı 71.7±9.4 (51-90) yıldır. İV A tedavisi öncesi 166 gözün ortalama EİDGK'sı 0.88±0.59 (0-2.1) LogMAR'dır, ortalama 5.31±3.36 (1-17) kez İV A enjeksiyonu yapılmış olup ortalama takip süresi 10.74± 6.27 (2-30) aydır. En az 3 İV A enjeksiyonu yapılan 139 gözde, 3. tedaviden 4-6 hafta sonraki kesitte gözlerin 76'sı (%54.6) 'Tam Cevaplı' olarak saptanırken; en az 6 doz İV A yapılan 62 gözde ise 6. tedaviden 4-6 hafta sonraki kesitte gözlerin 36'sı (%58) 'Tam Cevaplı' olarak izlenmiştir. Tüm olguların (166 göz) en son İV A enjeksiyonundan 4-6 hafta sonra yapılan kontrol muayenesine ait kesitte ise 116 (%69.9) göz 'Tam Cevaplı' olarak saptanmıştır. EİDGK, İV A tedavisi ile istatistiksel olarak anlamlı artış gösterirken; PED oranı, başlangıca göre istatiksel olarak anlamlı derecede azalmıştır. Tanı sırasında saptanan FA'daki nv patternleri, SD-OKT'ye göre nv tipleri, PED varlığı, seröz PED olması, seröz ve FV PED'in birlikte izlenmesi veya PKV varlığı ile İV A tedavisi ile alınan anatomik cevap arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. Tanı sırasında FV PED olan olgularda diğer PED tipleri bulunan olgulara göre 'Tam Cevaplı' olma ihtimali yaklaşık 5 kat daha fazla izlenmiştir. FV PED varlığı başarıyı etkileyen bağımsız bir faktör olarak ortaya konmuştur. SONUÇ: Çalışmamızda yeni tanı almış ve tedavi uygulanmamış nvYBMD'li gözlerde İV A tedavisi ile yüksek oranda anatomik fayda sağlandığı tespit edilmiştir. Ek olarak İV A tedavisi ile anlamlı görme artışı da sağlanabilmiştir. Başlangıç lezyon özelliklerinin tedavi ile elde edilen anatomik cevaplar üzerindeki etkisi ile ilgili önemli sonuçlara varılmıştır. Günümüzde nvYBMD tedavisinde anti-VEGF tedaviler standart tedavi yöntemi olarak kabul edilmekle birlikte, tedavi cevabını öngörmede rehberlik edecek bulguların saptanması klinik uygulamalarda uygun tedavi stratejilerinin belirlenmesi ve tedaviden beklentilerin rasyonelize edilmesi açısından oldukça önemlidir.
URI: https://hdl.handle.net/11454/67917
Appears in Collections:Tıp Fakültesi Uzmanlık Tezleri Koleksiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
pelinkiyat2018.pdfUzmanlık tez dosyası1.08 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show full item record



CORE Recommender

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.